Süpervizyon
Süpervizyon, hem danışanı hem de psikoterapisti koruyucu özellikler taşır. Süpervizyon sürecinde mesleki bilgi paylaşımının yanı sıra sunulan olgunun birlikte değerlendirilmesi ve psikoterapi sürecinin etik şekilde sürdürülmesinin sağlanması genel hedeflerdir. Özellikle ruh sağlığı alanında yeni çalışmaya başlayan profesyoneller için farklı bir bakış açısının ve değerlendirmenin sunulması, danışan ve psikoterapist arasındaki ilişkinin dışarıdan bir gözlemci aracılığıyla incelenmesi mesleki gelişim adına oldukça önemlidir. Terapötik sürecin sağlıklı şekilde ilerlemesi ve danışanların ‘maksimum yarar' ile bu süreçten faydalanması da psikoterapistin mesleki gelişim ve ilerlemesi de süpervizyonun konusudur.
Gerek bireysel gerekse 3-4 kişilik gruplar halinde sürdüğüm süpervizyon çalışmalarında, süpervizyon alan kişilerin kendilerini tanımalarının (güçlü ve geliştirilmesi gereken yönlerin farkına varma ve dönüştürme yolunda adımlar atma, gibi) yanı sıra çalışma alanlarında yetkinleşmelerini desteklemeyi hedeflemekteyim. Mesleki yetkinleşme için güçlü yönlerden (hem kişilik özelliklerinden hem de sahip oldukları mesleki donanımdan) temellenen bir yaklaşımla ilerlemeyi tercih etmekteyim. Bununla birlikte kişinin geliştirmeyi hedeflediği noktalara ulaşabilmesi için uygulama ve tekniğini geliştirmesine de destek olmaktayım.
Süpervizyonlarda tanı-ötesi bir yaklaşımla (ruhsal bozuklukların çoğunda ortak bilişsel ve davranışsal süreçlerin olduğu ve çoğunlukla sürdürücü etmenlerin ortak olduğu kabulüyle) ilerlemekle birlikte vakanın formülasyonunu bütüncül bir bakış açısıyla ele alıyorum. Süpervizyonlarda 'çerçeve, yansıtma ve yorumlama türleri, vaka formülasyonu, ilk görüşme, terapötik süreçte dinleme-anlama-soru sorma, sonlandırma' gibi konular gerek okumalarla gerekse deneyim paylaşımıyla desteklenerek tartışılıyor.